Yazı
Yazar : Ramazan ÇAKIRCI
78673 Görüntülenme
Ek Ödemede Eğitimcilerin Muadili Kim?
Ramazan ÇAKIRCI

Kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak ve kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve verimli bir şekilde yürütülmesini temin etmek için değişik kamu kurumlarında aynı unvan veya benzer niteliklere sahip görevlerde bulunanların aldıkları ücretler arasındaki farklılıkların giderilmesi, düşük ücret alana daha yüksek oranda artış yapılması yönünde bir politika izlenmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda hükümet tarafından her ne kadar eşit işe eşit ücret politikası gereği 666 sayılı KHK ile yapılan bazı iyileştirmeler ile kurumlar arası eşit işe eşit ücret dengesi sağlanmaya çalışılsa da, Milli Eğitim Bakanlığı’nda kurum içi ücret dengesizliği daha da artmıştır.

652 sayılı KHK yayımlandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı personeli ile diğer kamu kurumlarında çalışan personel arasındaki ek ödeme oranlarının eşitlenmesi yönünde çalışmaların yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz olmuştu. Milli Eğitim Bakanlığı, ek ödeme oranlarının artırılması için yaptığı çalışmayı Maliye Bakanlığı’na göndermişti. Maliye Bakanlığı’nın etkisiyle şekillendiği belli olan Bakanlığın açıkladığı ek ödeme oranları, eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğratmıştır.

Beklentimizi karşılamaktan uzak olan bu düzenlemede ek ödeme oranlarının ve şehirlerarasındaki ücretlendirme sisteminin kabul edilebilir yanı olmadığı için tepkimizi ortaya koyarak, konuyu yargıya taşırken, aynı zamanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduk. Daha sonra Resmi Gazete’nin 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı mükerrer sayısında yer alan, 666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile çalışanların ek ödeme oranları yeniden belirlenerek, genel idare hizmetleri, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfı personelinin ek ödeme oranları Maliye Bakanlığı’nda çalışan muadilleri ile eşitlenecek ve şehirlerarasındaki farklılık ortadan kaldırılacak şekilde bir düzenleme yapıldı.

666 sayılı KHK ile yapılan düzenleme kısmen olumlu olsa da, kapsayıcı olmamıştır. Bu düzenlemede daire başkanları ve daha üst düzey yöneticilere fazla ücret öngörülerek ücret dengesizliği artırılmış, farklı kamu kurumlarındaki muadili olan personelin ek ödeme oranlarında kısmen iyileştirme yapılmış, muadili olmayan öğretmenler ve öğretim elemanlarının ek ödeme oranlarında ise artış yapılmamıştır.

Öğretmen ve öğretim elemanlarının eşit işe eşit ücret kapsamında farklı kurumlarda çalışan muadilleri kimlerdir ya da öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödeme oranlarında iyileştirme yapılması için muadillerinin olması mı gerekiyor? Bu sorulardan ilkine cevap bulmak elbette mümkün değildir. İkinci sorumuzun muhatabı ise, düzenlemeyi yapan hükümettir.

Ülkemizdeki öğretmenlerin aldıkları ücret ile OECD ülkelerinde çalışan öğretmenlerin aldıkları ücret kıyaslanacak olursa, öğretmenlerimize verilen ücretin çok geride olduğunu görmek mümkündür. OECD tarafından hazırlanan “Bir Bakışta Eğitim 2011” raporunda, öğretmenlerin ülkelere ve satın alma gücü paritesine göre dolar cinsinden 2009’daki yıllık toplam maaşlarına yer verilmiştir. Buna göre 15 yıllık bir öğretmen, OECD ortalamasında 41.700 dolar alırken, OECD ülkelerinden Lüksemburg’da 111 bin 800, Almanya’da 62 bin 900, Fransa’da 35 bin 800, Polonya’da 17 bin 732, İsrail’de 27 bin 100, Yunanistan’da 34 bin 200, İspanya’da 52 bin 600, İngiltere’de 47 bin dolar almaktadır. 2011 yılında Türkiye’de deneyimli bir öğretmen ise 14 bin 725 dolar (haftalık 15 saat ek ders ücreti dâhil) gibi son derece düşük bir ücret almaktadır.

Eşit işe eşit ücret verilmesinin temel amacı, kurumlar arasındaki aynı unvanlara sahip çalışanların ücret adaletsizliğinin giderilmesi, kurum içinde farklı görev ve unvanlarda çalışanlar arasındaki ücret dengesinin sağlanmasıdır. Ancak, yapılan düzenlemede iki unsurdan biri olan kurum içi ücret dengesi maalesef gözardı edilmiştir.

Öğretmen ve öğretim elemanlarının ek ödeme oranlarının artırılmamış olmasının adalet duygusunu zedeleyeceği açıktır. Her çalışana, alınteri kurumadan emeğinin karşılığının verilmesi gerektiğine inanan bir milletiz. Eşit işe eşit ücret verilmesinin yanında farklı unvanlarda çalışanların kariyer, uzmanlık ve istihdam biçimleri arasındaki ücret dengesinin de sağlanması gerekirdi.

Eğitimciler, maalesef sadece 24 Kasım’da hatırlanmakta, o güne has bir ifadeyle, “Öğretmenlerin emeğinin karşılığını ödeyemeyiz. Öğretmenlik kutsal bir meslektir” denilmektedir. Ama söylemlerin bu düzenlemede karşılık bulmadığını görüyoruz. Bir kısım kamu çalışanının ücretinde iyileştirme yapılırken, eğitim çalışanlarının kapsam dışında bırakılmasını, öğretmenlerin en düşük aylık alan kamu çalışanı pozisyonuna düşürülmesini, “öğretmenliğin bir gönül işi olduğu”, “dışarıda çok sayıda öğretmen adayı bulunduğu” ve “üç ay tatil yaptıkları” anlayışıyla mevcuda rıza göstermeye zorlanmalarını asla kabul etmeyeceğiz.

Bu düzenlemede, Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı’nda yer alan öğretmenler ile aylıklarını 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’na göre alan profesör, doçent, yardımcı doçent ve diğer öğretim elemanlarının ek ödeme oranlarında artış yapılmaması ücret dengesizliğini artırmıştır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, önümüzdeki dönemde eğitim çalışanlarının yapılan iyileştirmelerden ve ülkenin ekonomik büyümesinden pay almaları ve ücretlerindeki dengesizliğin giderilerek, eğitimciye yakışır statü ve hak ettikleri toplumsal saygınlığa kavuşmaları için mücadelemize yoğun bir şekilde devam edeceğiz.

Toplu Sözleşme masasında da önceliğimiz, öğretmen ve öğretim elemanlarının ücretlerinin iyileştirilmesi olacaktır.

 

Yazarın Diğer Yazıları
#

Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası

#

Emek varsa başarı vardır

#

Mutfak yangın yeri

#

Sağımızdaki yalanın gerçeği örtme çabası

#

Bir vakıf insanı, sendikacı Mithat Sevin

#

Eğitim çalışanlarının güçlü sesi, genel yetkinin değişmeyen adresiyiz

#

Sendikacılığın hokkabazları

#

Umudu yeryüzüne aşılamak için daha fazla gayret

#

Kitabın, davanın, vefanın hakkını veren adam: Erol Battal

#

Ne rakipsiniz ne de refik

#

Devlet yalan söylemez!

#

Destanımıza yeni bir sayfa daha ekledik

#

Popüler kültürün kutsallarına kurban verilecek hayatlarımız yok

#

Her başlangıç yeni bir ruh, yeni bir heyecandır

#

Uluslararası sempozyumumuzun ardından

#

Sabır, dayanışma, direniş, kararlılık, alın teri...

#

İlimle yönetemeyen, zulümle yönetir

#

İyilik örgütlü gücümüzle kazanacak

#

Gelecek sizinle daha iyi olacak

#

Truva atı ya da beşinci kol faaliyetleri

#

Bir halk destanı: 15 Temmuz

#

Gelecek günler daha güzel olacak

#

Türkiye Buluşmamızda yapay sınırları aştık

#

Öze yeni bir yolculuk zamanı

#

Seçimimiz Kumpasları Bozmalı

#

Kararlı mücadeleyle güçlü Kazanımlar

#

Yüreğe Düşen Loğ Taşı

#

İLKSAN'da Zorunlu Üyelik Dayatmasına Nokta Koyduk

#

Destanlarımıza destan ekleyen lider kadrolara selam olsun

#

Yeniden Bismillah

#

Adım Adım Yükseköğretim Tazminatı Mücadelemiz

#

MEB'in 'I am Sorry' Deme Lüksü Yok

#

Y.U. Sendikacılığı

#

Yönetmelik Durdurulduğunda Atanmışlar Yürür mü?

#

Özgür Üniversite ve Örgütlenme

#

Kariyer Basamakları Bariyer Basamaklarına Döndü

#

Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği ve Yargı Kararları

#

MEB Hatasından Dönmelidir

#

MEB Mevsimsel Norm Güncellemesinden Vazgeçmelidir

#

Nerden Baksan Haksızlık Nerden Baksan Tutarsızlık!

#

MEB’e Acil Reçete

#

Üniversitelerde Özgürlük ve Özlük için Örgütlenme

#

Tahriklere Gelmeden Kararlı ve Sabırlı Olacağız

#

Yeni Bakan Avcı’nın Eğitimde Önceliği Ne Olmalı?

#

Öğretmenler; Ömer’in, Merhamet ve Adaletini Bekliyor

#

Resen Atamalarda da 40 Bin Defa Düşünüldü mü?

#

Yeni Yılda da İnşa Sürecinin Öncüsü Olacağız

#

Sorun Yaşayanda mı Yaşatanda mı?

#

Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri

#

Bu Kez Yanılmak İstiyoruz!

#

Toplu Sözleşme Süreci ve Üç Cephede Mücadele Etmek

#

Hükümet ‘Yunanistan’a Döneriz’ Edebiyatından Vazgeçmelidir

#

Kesintili Eğitim ve Manipülatif Yaklaşımlar

#

Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi Sınavına Girilmeli Mi?

#

Yolun Açık Olsun Yusuf Ziya Özcan Hoca

#

Köklü Değişim İçin Yeni KHK’lara İhtiyaç Var

#

Değişen Paradigma ve Hak Arama Kültürü

#

Son Toplu Görüşme’de Konfederasyonumuzun Kazanımları!

#

Usuls

#

Garip Bir Dava ve Sonrası…

#

Danıştay ve İsviçre’de Minareyi Yasaklayan Zihniyet!

#

18 Kasım Çarşamba Günü Meydanlardayız!

#

Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçimi

#

Öğretmenlerin Beklediği Yönetmelik

#

Hedefe Emin Adımlarla!

#

Bu Yanlış Uygulamayla Nereye Kadar!

#

Öğretmenim! Bu Bir İLKSAN Hikayesidir

#

Kadro Sözü Üzerinden Bir Yıl Geçti

#

Sürekli Değişen Kurallar Hukuki Güvenceyi Zedeliyor

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen