Eğitim Bir-Sen Kadınlar Kolundan 8 Martta Anlamlı Mesaj
Eğitim Bir-Sen kadınlar kolu komisyon başkanı Leyla Ünal, 8 Mart dünya kadınlar günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında ‘’kadın hak ve mücadelesinin sembol günü olan 8 Mart’ta daha güzel bir dünya ve daha iyi bir hayat umudu taşıyan kadınlar olarak bir araya geldiklerini belirten Ünal, şiddetten, ayrımcılıktan, ikinci sınıf kabul edilmekten uzak, ümit dolu günler bekliyoruz. İnancımızdan, ırkımızdan, cinsiyetimizden ya da kılık kıyafetimizden dolayı dışlanmak istemiyoruz diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:
Haklarına ve hayatlarına dair söyleyecek sözü olan Eğitim Bir-Sen çatısı altında örgütlenen Eğitim Bir- Sen üyesi biz kadınlar için bu yılın 8 Mart'ı çok daha anlamlı ve değerli. Yaklaşık 1 yıl önce kamuda başörtüsü özgürlüğü talebiyle başlattığımız “Sivil İtaatsizlik Eylemimiz, örgütlü mücadelemiz sonucunda başarıya ulaştı. Başı örtülü veya açık tüm kadınlarımızın büyük bir ilgi ve özveriyle destek verdiği bu eylemimiz, onurlu ve kararlı duruşumuz sayesinde 30 yılı aşkın bir süredir devam eden ayrımcı, ötekileştirici ve kadına yönelik şiddet içeren yasağın kaldırılmasıyla sonuçlandı. Başlattığımız eylem ve mücadeleler sonucu bu yıl kadınların özgürleşmesi yolunda tarihî kazanımlar elde ettik. 8 Ekim 2013 tarihi tüm kamu çalışanı kadınlar için, 5 Aralık 2013 tarihi ise kadın milletvekilleri için baskıcı ve utanç verici bir yasaktan kurtulmanın miladı oldu. Bu gelişmelere bağlı olarak daha birkaç yıl öncesine kadar hayal bile edemediğimiz alanlar bizlere de açıldı. Türkiye bundan sonra başörtülü genel müdür, müsteşar, milletvekili ve bakanlara hazırlanıyor. Biz kadınlar artık kılık kıyafetimizle değil, üreteceğimiz işlerle değerlendirilmek istiyoruz. Var olan kapasitemizi ve potansiyelimizi yasaklarla mücadelede değil, kalkınmış ve müreffeh Türkiye’yi inşa edecek, değerleriyle barışık bir neslin yetiştirilmesinde kullanmak istiyoruz.
Bizler Eğitim Bir-Sen Kadınlar Komisyonu olarak dünyada ve coğrafyamızda kadın erkek herkesin temel insan haklarından yararlanması, hak, özgürlük ve adaletin hakim olması için var gücümüzle çalışacağımızı bildirir, gelecek 8 Mart’larda hak ihlallerinin yaşanmadığı bir dünya temenni ederiz.
Kapitalist sistemin değer tanımaz, daha fazla kazanç elde etmek için her şeyi mübah gören anlayış ve hırsı ne yazık ki kadın üzerinden aileyi ve toplumu yozlaştırmakta ve itibarsızlaştırmaktadır. Kadınlar tüketim kültürünün has elemanları olarak vakitlerinin çoğunu hızlı kentleşmenin modern hapishaneleri olan alışveriş merkezlerinde ya da kafelerde geçirmektedir. "Bir lokma, bir hırka" kanaatkârlığı yerini mutluluğu "satın alma" ya endeksleyen bencil bir anlayışa dönüşmüştür.
Biz kadınlar, kadın sömürüsünün en yoğun yaşandığı alanlardan biri olarak medyayı görüyoruz. Özellikle yazılı ve görsel medyada kadın bedeninin ucuz reklam malzemesi olarak kullanılmasına, tüketim kültürünün kadın üzerinden körüklenmesine karşıyız. Medyanın kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet başta olmak üzere kadınlarla ilgili haberleri verirken merkezinde insan hayatı ve onurunu barındıran bir bilinçle hareket etmesini, istismar ve sömürüden uzak bir dil kullanmasını istiyoruz.
Kadınları siyasi, sosyal, ekonomik hayatın dışına itmek isteyen anlayışa karşı her zaman örgütlü mücadelemizi sürdüreceğimize ve değerlerimizden aldığımız güçle kendi sorunlarımızı kendimizin çözeceğine olan inancımız tamdır.
Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınlarımızın geleceğimizi inşa eden emeğine duyduğumuz saygı ve şükranımızı ifade etmek isteriz. İnanıyoruz ki kadınların inşa eden, birleştiren gücü; tüm dünyada eşitlik, adalet ve özgürlüğün temininde öncü rol alacaktır. Bu düşüncelerle, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, dünyada ve ülkemizde kadın erkek tüm insanlar için barış, eşitlik, adalet ve özgürlüklerin gelişmesine katkı sağlamasını diliyoruz.’’